TEKNİK SÖZLÜK : ULUSLARARASI KISALTMALAR ve BOYA,KAPLAMA VE KOROZYON TERİMLERİ *

Aşağıdaki sözlük, -sizlerin de desteği ile- sürekli geliştireceğimiz yaşayan bir teknik BOYA & KAPLAMA SÖZLÜĞÜ’dür. Birinci kısımda, bu sektörde sık kullanılan kısaltmaların özet açıklamalarını bulabilirsiniz. 2. kısımda ise,  BOYA,KAPLAMA VE KOROZYON TERİMLERİ  ile ilgili özet açıklamaları bulabilirsiniz.

*Bazı harfler üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Bu nedenle, aklınıza takılan bir sözcük ya da kavram olursa, bizlere iletebilir misiniz?

1. ENDÜSTRİYEL KISALTMALAR

ABS: Akrilonitril-bütadien-stiren’in kopolimeri olan, sıcaklıkla yumuşayan ve şekil değiştirebilen karaktere sahip olan (termoplast) bir plastik.
ACA: (
Australian Corrosion Association): Korozyon ve önlenmesi üzerine eğitimler, seminerler ve standartlar yoluyla teknik bilgi yayma amacıyla Avustralya’da kurulmuş kar-amacı-gütmeyen bir mesleki organizasyondur. Daha geniş bilgi http://www.corrosion.com.au/ adresinden alınabilir.
ANSI (
American National Standards Institute):
ASTM: (American Standards for Testing Materials) Amerika Test ve Malzeme Topluluğu
BSI:(
British Standards Institution): 1901’de “Engineering Standards Committee” ismiyle Britanya/Birleşik Krallık (UK)’de  kurulan ve 1931’de bu ismi alan, kuruluş amaçları arasında endüstriyel standartları geliştirmek, ürün  sertifikasyon ve sistem değerlendirmek olan kar-amacı-gütmeyen bir mühendislik organizasyonudur.
CARC (Chemical Agent Resistant Coating) Kimyasal ve/veya biolojik silahlara karşı koruma sağlaması için çoğunlukla askeri araçlara uygulanan bir boya. Bu boyaların en büyük özelliği kimyasal ve biolojik savaş kimyasallarına maruz kaldıktan sonra kolaylıkla dekontamine edilebilmesidir. Bu boya ayrıca, dekontaminasyon solüsyonlarına dayanıklıdır. Bu boyalar/kaplamalar MIL-DTL-53072E askeri standardında detaylıca anlatılmaktadır.
CSA: (
Canadian Standards Association)Kanada Standartları Birliği  (Enstitüsü)
CP: (
Cathodic Protection):  Korozyondan korunması istenen metal yüzeyi elektriksel metotlar ile koruma tekniği .  Kurbanlık Katodik Koruma (Galvanic) ve Dış-kaynaklı (impressed current) olmak üzere iki ana teknik mevcuttur.
CUI (
Corrosion-Under-Insulation): Yalıtım veya İzolasyon altında oluşan Korozyon…
CUF (
Corrosion Under Fireproofing): Yangın-dayanımı kaplaması altında oluşan Korozyon
DFT: (
Dry-film-thickness): Boya veya kaplama uygulamasından sonra, zaman içinde yüzeye uygulanan malzemenin kuruması oluşan kuru film kalınlığı
DS (
Dansk Standard):
HATE 
(Hydraulic Adhesion Tester):
HIC(
Hydrogen Induced Cracking):
EFC(
European Federation of Corrosion):
FROSIO (
Faglig Råd for Opplæring og Sertifisering av Inspektører innen Overflatebehandling) :  Merkezi Norveçte olan ve Danimarka, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerin  katılımıyla İskandinav ülkelerinin oluşturduğu Boya/Kaplama Yüzey İşlemleri için 1986’da oluşturdukları bir mesleki programdır. Daha geniş bilgi için websiteleri http://frosio.no ziyaret edilebilir.
ICORR(Institute of Corrosion):
ISO (
International Organization for Standardization):
KFK (
Kuru Film Kalınlığı):
LNG: (
Liquefied Natural Gas):
OEM (
Original Equipment Manufacturer):
OSHA (
Occupational Safety and Health Administration):
MIC (
Microbiologically-Induced Corrosion)
NACE  International (National Association of Corrosion Engineers):  Merkez binası, Houston-TX, ABD’de olan, Korozyon Mühendisliği ilgili tüm konularında (Yüzey işlemleri, inhibitörler, boyalar/kaplamalar ve Katodik Koruma gibi) çeşitli etkinlikler kar-amacı-gütmeyen teknik bir mesleki birliktir. Daha geniş bilgi için websiteleri NACE.org ziyaret edilebilir.
NCS (
Natural Color System):
NPS (
Nominal Pipe Size):
NORSOK (
Norsk Sokkels Konkuranseposisjon):
QA (
Quality Assuarance):
QC (
Quality Control):
RAL (Reichs-Ausschuß für Lieferbedingungen und Gütesicherung): Bu kısaltma Ulusal Teslim Koşulları ve Kalite Güvence anlamına gelen Almanca kısaltmadır. Her ne kadar Alman orjinli olsa da bu standart özellikle Avrupa ülkelerince tanınan boyalar, kaplamalar ve plastikler için küresel renk eşleştirme sistemi olarak kabul edilmektedir.
SCC (Stress Corrosion Cracking):
SSPC (
Steel Structures Painting Council) : Sonradan  açılımı “Koruyucu Boyalar/Kaplamalar Topluluğu – ing.The Society for Protective Coatings”olarak değişen yüksek performanslı boyalar/kaplamalar vasıtasıyla çelik/beton ve diğer endüstriyel, marin ve endüstriyel yapıların  korunması ve muhafaza edilmesi amacıyla çalışanları biraraya gelerek kurduğu Pittsburgh, ABD merkezli kar-amacı gütmeyen mesleki bir topluluk/kuruluştur. Boyalar/kaplamalar ile her konuda (yüzey hazırlığı, boya/kaplama seçimi, enspeksiyon ve iş sağlığı güvenliği/çevre gibi konularda organizasyonlar (eğitim, konferans, mesleki komiteler, standartlar)  en kapsamlı global bilgi kaynaklarından biridir. Daha geniş bilgi için websiteleri SSPC.org incelenebilir.

 

2. BOYA,KAPLAMA ve KOROZYON ile ilgili Terimler

-A-

Absorpsiyon / Soğurma (ing. Absorption) : Bir maddenin dışarıdan gelen bir diğer maddeyi ya da enerjiyi tümüyle bünyesine alması (örn. Sıvalı yüzeyin bağlayıcıyı soğurması; siyah bir cismin gün ışığını soğurması gibi).

Aderans / Dikey Yapışma (ing. Adherence): Çinkonun çelikle oluşturduğu bağın kalitesi veya bağ kurma eylemi. İnç kare (psi) veya mega paskal (MPa)başına pound cinsinden ölçülür.

Adsorpsiyon / Tutunma (ing. Adsorption): Bir maddenin, temas halinde olduğu bir katı ya da sıvının yüzeyine çok ince bir moleküler tabaka halinde yapışması.    

Aerojel (ing. Aerogel): Çok yüksek gözenekli jelden oluşmuş katı malzeme

Aglomerat (ing. Agglomerate): Pigment taneciklerinin köşelerinden noktasal temaslarla birbirlerine tutunarak oluşturdukları, iç boşluklarında hava bulunan gevşek pigment topağı.

Agresif ortam (ing.Aggressive environment) : Özellikle korozif olan ortam

Ağır hizmet boyaları/kaplamaları (ing. Heavy duty coatings) : Güçlü korozyon ve dış etkenlere maruz kalarak yıpranan yüzeyleri korumak amacıyla kullanılan, yüksek korozyon dayanımına ve mekanik dirence sahip boyaların genel adı.

Ağırlıkça katı madde (ing. Solid content by weight) Bir organik kaplama malzemesinin içinde bulunan “uçucu olmayan” malzeme ağırlığının toplamı ağırlığa yüzde cinsinden oranına verilen ad.

Ahşap boyaları/kaplamaları (ing. Wood coatings) : Ahşap boyaları Kapı, pencere pervazı, bahçe çiti, bahçe mobilyası gibi dış ortamda kullanılan eşyanın ve iç ortamda kullanılan iç kapılar, parke, mobilya gibi ahşaptan yapılan nesnelerin yüzeylerine, koruma ve süsleme amacıyla uygulanan organik kaplamalar. Başlıca örneklerini, ahşap koruyucular, renklendiriciler, astarlar, dolgu vernikleri, macunlar, son kat boyalar ve vernikler oluşturur.

Havasız boya püskürtme (ing.Airless paint spray): Yaş boyanın basınçlandırılarak, -hava karışımı olmadan- özel bir pompa ve tabanca ile püskürtülmesi.

Akış kapları (ing. Flow cups): Sıvıların akışkanlığını ölçmek için kullanılan, silindirik yapılı, düz veya konik tabanlı, tabanının ortasında bir delik bulunan ve genellikle 100 ml civarında iç hacme sahip olan kaplar. Çeşitli standartlara göre tanımlanmış akış kapları mevcuttur (örn. DIN kapları, ISO kapları, Ford kapları, Afnor kapları, Iwata kapları)

Akıtma boya/kaplama uygulamaları (ing. Flow Coating): Boya/kaplama malzemesinin, boyanacak/kaplanacak nesne yüzeylerine bir hortum vd. ile akıtılması sonucu yapılan boya/kaplama uygulamalarıdır. Akıtılan boya/kaplama, bir dip haznesinde toplanır ve bir pompa vasıtasıyla tekrar akıtılmak üzere basılır.

Akışkan (ing. Fluid)Akma özelliği gösterebilen maddelerin genel adı. Sıvılar ve gazlar akışkandırlar.

Alaşım katmanları (ing. Alloy layers) :  Ergimiş çinkonun çelik içindeki demirle reaksiyona girerken oluşturduğu demir/çinko intermetalliklerler meydana gelen galvaniz kaplamanın iç katmanları.

Alevlenme noktası (ing. Flash Point): Herhangi bir maddeye ait buharların, açık alev vasıtası ile alevlenebileceği derece. Açık veya kapalı kaplar ile değişik metotlarla ölçülür ve her ölçüm metodu sonucu, ilk parlama görülen sıcaklık derecesinden sonra belirtilir.

Alkali Direnci/Dayanıklıklığı (ing. Alkali resistance): Malzemelerin, pH değeri 8-11 aralığında (BAZİK olarak da bilinir!) değişen sıvılara karşı dayanımı. Bu maddelere deterjan, sabun, amonyak  örnek olarak verilebilir.

Aluminyum (ing.Aluminum) : Sıcak daldırma galvaniz kaplamaya parlak görünümünü veren, galvaniz banyosunda bulunan element. Ergimiş çinkoya genellikle “parlatıcı külçe”  adıyla bilinen bir ürünle eklenir.

Amfoterik (ing.Amphoteric): Çift etkili. Hem asit hem de baz özelliği gösteren, asitte veya bazda kimyasal olarak tepkimeye girebilme yeteneği olan.

Ani paslanma (ing.Flash rust): Yüzey hazırlamanın hemen sonrasında çelik yüzey üzerinde oluşan, ince hafif pas. SSPC-VIS No. 4, NACE VIS 7 ve ISO 8501-4 standartları, oluşan pas filmlerini görsel olarak sınıflandırarak, daha ayrıntılı bilgileri vermektedir.

Anyon (ing.Anion): Negatif yüklü iyon/parçacık,  özellikle elektrolizde anode olmaya yönelen iyon/parçaçık.

Anot (ing.Anode): Korozyonun(oksidin) oluştuğu elektrolitik hücrenin elektrodu. Pozitif akım elektrotla anottan katoda akar Sıcak daldırma galvanizde anot çeliği korumak için kendini korozyona feda eden çinkoyu tercih eder

Anodik (ing. Anodic):  Anot özelliği gösterme, çinko çeliğe anodiktir.

Antibakteriyel (ing. Antibacterial): Bakterilerin yüzeyde bir koloni veya film oluşturmasına karşı direnç

Antikorozif (ing. Anticorrosion): Korozyon ve paslanmaya karşı dirençli hale getirmek için yapılan boya, kaplama veya diğer özel yüzey uygulamaları

Antigraffiti (ing. Antigraffiti): Resim ve yazılarla duvarların boyanmasını engellemek için yapılan boyalar/kaplamalar veya özel uygulamalar

Antimikrobiyel (ing. antimicrobial):Mikroorganizmaların yüzeyde bir koloni veya film oluşturmasına karşı direnç sağlamak için yapılan boyalar/kaplamalar veya özel uygulamalar

Art yakıcı (ing. Afterburner) : Fırınlanarak sertleşen boyaların fırınlanması sonucunda, fırın atmosferini kaplayan çözgen buharlarının, çevreye verilmek yerine yakılmasını sağlayan donanım. Art yakıcılarda ortaya çıkan yanma ısısı, ısı değiştiriciler aracılığıyla, yakma amacıyla kullanılacak olan havanın ön ısıtmasında kullanılarak enerji harcamasını da azaltırlar.

Asit direnci/dayanımı: Malzemelerin, pH değeri (power of Hydrogen) 1-7 aralığında değişen (pH<7) sıvılara karşı dayanımı

Aşınma Direnci (ing. Abrasion-resistance) : Boya ve kaplamaların sert, pürüzlü veya kalın nesnelerden ya da ortamlar nedeniyle oluşan hasara karşı, direnç gösterme yeteneği

Aşındırıcı Kumlama / Raspalama (ing.Abrasive blasting): Çeliğin yüzeyindeki atık madde ve kirleticileri çeşitli sertlikte olabilen partiküller içeren güçlü bir basınçla temizlenmesi ve bu şekilde çelik yüzeyin galvanizlemeye hazırlanması

Atmosfer (ing. Atmosphere) : Korozyon düzeyine etki eden çevresel etkiler; nemin sıklığı ve miktarı, nem, klorürler, sülfatlar ve rüzgar korozyona etki eden bazı atmosferik bileşenlerdir.

-B-

Bağlantı elemanları (ing.Fasteners) : İki ya da daha fazla çelik elemanı birbirine bağlamak için üretilen çelik ürünleri (cıvata, çivi, vb.).

Balık gözü (ing. Fish eyes): Boya uygulaması yapılmış yüzeyde oluşan balık gözünü andıran yüzey bozukluğudur.

Beyaz pas (ing. White Rust): Özellikle Çinko kaplı yüzeylerde (Aluminyum yüzeylerde de gözlemlenebilmektedir.) beyazdan koyu griye kadar değişen renklerde korozyon ürünleridir.

Birleşenler (ing. Assemblies): Bir yapıyı, makineyi ya da makine bölümünü oluşturan üretilmiş parçalar.  Bileşenlerin en iyi şekilde galvanizlenmesi için bazen özel olarak tasarlanmaları gerekebilir.

Bariyer Koruma (ing.Barrier protection) : Çeliği korozyona neden olabilecek elektrolitlerden izole ederek, yüzeyi bir boya veya kaplama ile engel teşkil ederek, oksitlenmeyi  (paslanmayı) önleme

Bağ dayanımı (ing. Bond strength) : 2 veya daha fazla maddenin katılımıyla oluşan dayanım, Birleşmiş malzemeleri ayırmanın için üstesinden gelinmesi gereken direnç, örn: çelik ve galvaniz kaplamanın çinko-demir alaşım katmanları veya galvanizli güçlendirme çeliği ve beton

Biyokirlilik direnci (ing.Antifouling): Deniz, Okyanus veya tatlı su canlılarının doğal veya insan yapımı su altı yüzeylere yapışarak bir biyofilm kirliliği oluşturmasına karşı, arzu edilen direnç

Boya (ing.Paint): Sıvı, hamur veya toz halinde olabilen, bir yüzeye uygulandığında opak bir film oluşturan ve sadece dekoratif oabileceği gibi  koruyucu (antikorozif ve dış ortam koşullarına dayanıklı) ve spesifik (yanmama, ses geçirmeme gibi) özellikler de içerebilen pigmentli kaplama malzemesi

Boya/Kaplama hatası: Boya – kaplama uygulaması sırasında veya sonrasında ortaya çıkan teknik olumsuzluklar

Boya/Kaplama Kalınlığı (ing. Coating thickness): Yaş ve Toz boya uygulamalarında, yüzeylere uygulanan kimyasal ürünlerin sert kuruma veya kürlenmesinden sonra oluşan kuru film tabakası

 

-C-

Cross-cut Testi: Boya kaplama film kalınlığına göre Taramalı (Cross) veya  Çapraz kesim yaparak yapışma test kontrol metodu veya aleti. ISO 2409 veya ASTM D3359 standartlarına göre bu test gerçekleştirilip sonuçları yorumlanabilir.

 

-Ç-

Çatlama (ing.Cracking (concrete)): Çoğunlukla korunmamış betornarme çubuklarının demir-oksit ürünlerinin oluşumu nedeniyle genleşen kuvvetlerin neden olduğu betondaki kırılmalar

Çevre (ing.Environment): Metale ve sonucunda korozyon hızına etki eden fiziksel, kimyasal ve biyotik faktörlerin (iklim, toprak, canlılar) birleşimi

Çizilme direnci (ing.Scratch Resistance ): Boya ve Kaplamaların çizilmeye karşı dayanımı

Çözünme (ing.Dissolution) : Birleşimin çözülmesi, parçalarına ayrılması eylemi, bölünme

Çift-daldırma (ing.Double-dipping): Tek seferde galvaniz potasına daldırılma imkanı olmayan çok büyük çelik mazlemelerin, tüm yüzeyine uygulama yapılabilmesi için birden çok kez temizleme çözeltilerine ve eriyik çinkoya daldırılması

 

-D-

Delta Katmanı (ing.Delta layer) : Altta yatan çeliğin galvaniz işlemi sırasında oluşturduğu çinko-demir alaşımının ikinci katmanı. Delta katmanının kimyasal birleşimi %90 çinko ve %10 demirdir. Delta katmanı aşınma ve korozyondan koruduğu alttaki çelikten %60 daha serttir.

Demirli metallar (ing.Ferrous metals) : Demir içeren metaller.

Derz (ing. Grout):  Döşenmiş karo ve seramiklerin arasındaki dolgu malzemesi

Dış havalandırma (ing.External venting): Ergimiş çinkoya daldırılan kapalı imalat ürünlerinin içinde basınçlı gaz oluşumunu önlemek için açılan delik

Distorsiyon (ing.Distortion) : Galvanizleme işleminde imalat ya da üretim sürecinde uyarılan çeliğin açığa stresiyle özgün boyutlarda, şekilde veya konturda meydana gelen her türlü sapma.  Asimetrik şekilli yapılar ve / veya imalatlar distorsiyon oluşumuna sebep olabilir.

Dökme demir (ing.Cast iron) : Geniş bir aile olan dökme demirlerde genel bir terim

Dökme çelik (ing.Cast steel) : Erimiş çeliğin kalıba dökülmesiyle oluşan, imalatı tamamlanmış ya da tamamlanmaya yakın nesne formunda çelik

Döküm (ing. Casting) : Kalıptaki metalin ya da alaşımın katılaşmasıyla elde edilen, imalatı tamamlanmış ya da tamamlanmaya yakın şekil

Dövme çelikler (ing.Forged steels) : Deforme edilerek, istenen şeklin verildiği çelikler. Genellikle sıcak, basınçlı güç uygulanması ile yapılır. Kalıplı/kalıpsız olarak istenen şekil verilebilir.

Drenaj (ing.Drainage) : temizle çözeltilerinin ve / veya çinkonun mazlemenin içinden boşaltılması işlemi, eylemi

Dros (ing.Dross): Galvanizleme işlemi sırasında çinko ve demirin dökülen parçaları arasındaki tepkime sonucu oluşan ürün, curüf. Potanın dün derinlerinde bulunabilir, fakat genellikle dibe batar.

Dros İnklüzyonu (kalıntısı) (ing.Dross inclusions) : Galvanizleme potasından çıkarılan malzemenin üzerinde kalan dros.

Droslama (ing.Drossing) : Potanın dibinde kalan drosun çıkartılması, temizlenmesi

Duktilite/Süneklik (ing. Ductility): Metalin kırılmadan şekillendirilme yeteneği; galvanizli çeliğe belirli önerilen bükme oranlarında şekil verilebilir.

Dubleks sistemler (ing. Duplex systems): galvanizli çeliğin üzerine ek bir korozyon-önleme ürünü uygulanması (tipik olarak sıvı veya toz boyadır); 2 ayrı kaplama sisteminin sinerjik çalışarak geliştirilmiş korozyon koruması sağlaması

 

-E-

Elektrik yalıtımı (ing.Electrical isolation): İki iletken malzemenin elektriksel temas kurmaması için ayrı tutulması; galvanizli çelik çinko kaplama tüketiminin azaltılması için elektrikten yalıtılabilir.

Elektrot (ing.Electrode) : Uygun seçenek için bakınız anot veya katod (Bkz. A harfi).

Elektrolit (ing.Electrolyte): Elektrik akımını yürüten, genelikle sıvı olan, iyonize edilmiş kimyasal madde ya da karışım; su, toprak veya birçok kimyasal çözelti.

Elmas Piramit Numarası (EPN) (ing.Diamond Pyramid Number (DPN)) : Metallerin sertlik derecelerine göre tanımlandığı sistem

 

-F-

Farklı metaller (ing.Dissimilar metals) : 2 ya da daha çok farklı metalin teması. Yüzey iletkenliği değişkenliğine bağlı olarak, 2 ya da daha çok metal hızlandırılmış korozyon davranışı gösterebilirler. Çinko galvanik dizide üst sırada yer alır en farklı olan metali korumak için korozyona uğrar.

Fazla çinko (ing.Excess zinc): Çeliğin kimyasal bileşiminden veya tasarımından ya da imalatından kaynaklı olarak çeliğin üzerinde fazla miktarda çinko birikmesi.

Flaks (ing.Flux): Ergimiş çinko içeren potaya girmeden önce çeliği oksidasyona karşı korumak için uygulanan kimyasal.

Flaks ihtivası (ing.Flux inclusions) : Sadece “ıslak” galvanizleme işleminde görülen, üstteki flaks tabakasının ıslak prosesle birleşerek malzemenin üzerinde kalması durumu.

Flakslama (ing.Fluxing): Galvanizleme banyosuna girmeden önce çeliğin üzerinden istenmeyen maddeleri uzaklaştırmak ve malzemeyi başka oksit oluşumundan korumak için yapılan, çeliğin sıvı çinko amonyum klorür içine batırılması işlemi.

Fotokatalitik (ing.Photocatalytic): Işığın, katalitik etkisiyle yüzeydeki kirliliklerin parçalanarak temizlenmesi

Fotovoltaik (ing.Photovoltaic): Işığın, elektrik enerjisine dönüştürüldüğü yüzey veya sistemler

 

-G-

Galvanik Korozyon (ing.Galvanic corrosion)  : Bir elektrolit çözeltisindeki iki benzer iletkenden veya benzer olmayan elektrolitlerdeki iki benzeri iletkenden oluşan bir galvanik hücrenin akımı ile ilişkili korozyon.

Galvanik Seriler Metali (ing.Galvanic Series of Metals): Belirli bir çevredeki göreceli elektrot potansiyellerine göre düzenlenmiş metallerin ve alaşımların listesi; iki ya da daha fazla metalin teması halinde hangi metalin veya metallerin ilk olarak korozyona uğrayacağını gösterir.

Gevreme (ing.Embrittlement)  : Soğuk haddelenmiş çeliğin galvaniz potasındaki eriyik çinkoya daldırılmasında metalin kimyasal veya fiziksel değişimine bağlı olarak sürekliğinin azalması.

 

-H-

Hidrofobik (ing.hydrophobic): Su-itici yüzeyler veya kimyasallara verilen genel isim.

Hidrofilik (ing.hydrophobic): Su-seven yüzeyler veya kimyasallara verilen genel isim.

 

-İ-

İnce-Film Kaplama (ing. Thin-film Coatings): 100 nm (nanometre) ve 5 mikrometre arası kalınlıktaki yüzey boyaları ve kaplamaları

İmalat (ing.Fabrication) : Çeşitli ve genellikle standardize çelik elemanları kullanılarak yapılmış çelik şekillere verilen isim.

 

-J-

Jel (ing. Gel):             Kolloid yapılı jelimsi malzeme

 

-K-

Kahverengi lekelenme (ing.Brown staining) :  Açıkta kalan intermetalik katmanlar (özellikle tabakaların demir bölümü) ile pksiyen arasında olan ve yüzeyde griden kahverengiye renk değişimiyle sonuçlanan reaksiyon

Katod (ing. Cathode) : Azalmanın oluştuğu bir elektrolitik hücredeki elektrot; pozitif elektrik elektrolitle anottan (çinko) katoda (çelik) geçer

Katodik (ing.Cathodic) : Katod özelliği gösterme; çelik çinko ilişkisinde katodiktir.

Katodik koruma (ing.Cathodic protection) : Bir metalin korozyona uğramasını önlemek ya da azaltmak için onun bir elektrolitik hücrede galvaniz veya basılmış akımla katoda çevrilmesi; çinko katodik olarak çeliği korur, örn: elektronlarını feda ederek çeliği korozyon saldırısından korur.

Kostik Temizleme (ing.Caustic cleaning) : Çeliğin yüksek alkali çözeltide temizlenmesi, sıcak daldırma galvaniz prosesinde organik kalıntılar çeliğin aşındırıcı çözeltiye daldırılmasıyla temizlenir.

Karbon (ing Carbon) : Doğal olarak oluşan genellikle çelikte bulunan element

Kırıcı (ing.Galling) : İki farklı çelik parça arasındaki aşırı sürtünmenin lokalize kaynakla sonuçlandığı bir durum.

Kimyasal temizleme (ing.Chemical cleaning) : Çeliğin kimyasal çözücülere daldırılarak galvaniz kaplamanın oluşmasına engel teşkil edecek atıklardan / kalıntılardan arındırılması

Kimyasal bileşim (ing.Chemical composition) : Çeliğin veya başka bir metalin meydana geldiği elementlerin (demir, karbon, manganese, alüminyum, çinko ve silikon gibi) ne olduğu ve hangi oranlarda bulunduğunu belirten yazılı belge/reçete.

Korozyon (ing.Corrosion) : Bir malzeme (genelde metal) ile çevresi arasında gerçekleşen ve genelde malzemeye ait fiziksel ve/veya kimyasal özelliklerinin bozunmasına neden olan kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyon

Kromat dindirimi (ing.Chromate quenching) : Metali bir tank içindeki krom çözeltisi ile işleme tabi tutarak,  +3 ve +6 değerlikli bileşikler içeren bir dönüşüm kaplaması oluşturmak; kromat pasifleştirme, bazen betonarme galvanizli çubuklarında kullanılır ki buradaki amaç, beton kürlenirken çinko ile çelik arasındaki reaksiyondan dolayı çıkabilecek hidrojen çıkışını kontrol etmektir. (Galvaniz-beton bağ oluşumunu ters bir biçimde etkileyebilir.);  Kromat dindirimi aynı zamanda Galvaniz depolanması sırasında oluşan “Beyaz Pas” oluşumunu da engellemektedir.

Kromatlama (ing.Chromating) : Galvanizli bir parçanın kromat ile söndürülmesi

Kuru galvanizleme (ing.Dry galvanizing) : Çeliği akışkan çinko amonyum klorür çözeltisine batırıp, sonrasında eriyik çinko banyosuna daldırmadan önce iyice kurutma

Kül (ing. Ash) : Galvaniz prosesinde oluşan birincil çinko oksit içeren, potanın yüzeyinde kalan katı ürün,  genel olarak “cüruf” olarak adlandırılır

Kül İnkülüzyonları (ing.Ash inclusions) :  Potadaki kül ve cürufların kaplamada katılaşarak kalması

 

-M-

Muhafaza (ing.Containment): Belirtilen sınırlar/koşullar içinde tutma işlemi

-N-

 

 

-O-

 

-U-

Uygulama (ing.Application) : Kullanıma açma,  özellikle galvanizli çeliğin kullanılacağı yer

 

-S-

Santrifujlama (ing.Centrifuging) : Galvanizlenen küçük parçaların delikli, hızla dönen silindirik bir kaba yerleştirilmesi ve üzerinde kalan çinkonun temizlenme işlemi,

Soğuk Galvanizleme (ing.Cold-galvanizing): Galvanizlenmiş yüzeylerin rötuşlanması ve / veya onarılması için kullanılır. Bariyer koruma ve biraz da katodik koruma sağlar. ( kuru film kalınlığında çinko yoğunluğunun %94 ve üzerinde olması halinde)

Soğuk-haddelenmiş çelik (ing.Cold-rolled steel) : Sıcak-haddelenmiş ve paklanmış çelik bobinden üretilen ve oda sıcaklığında soğuk olarak haddelenen çelik

Soğuk-işleme (ing.Cold-working) : Soğuk işleme: bending or forming ambient-temperature steel; this action induces stresses that may be released during the galvanizing process

Sonlama (ing.Finishing) : Şartnameye / şartnamelere uygunluğu açısından galvanizli çeliğin kontrol edilmesi ve hazırlanması ile ilgili son aşama.

Su Yalıtımı (ing.Waterproofing): Su geçirgenliğini veya nüfuziyetine önleme

Sulu (ing. Aqueous): Benzer olan, ilgili olan, içeren veya suda çözünen, sulu.

 

-T-

Tasarım (ing.Design) : Kaliteli bir sıcak daldırma galvaniz kaplama oluşması için çeliğin plana göre imal edilmesi

Tatlı su (ing.Fresh water): Özellikle kaynak suyu olarak düşünüldüğünde sodyum klorür içermeyen su.

Temizleme (ing.Cleaning): Galvanizleme öncesinde kaplanacak ürünün yüzeyinden kimyasal veya mekanik yöntemlerle istenmeyen atıkların ya da kirleticilerin (yağ, kir, pas, vb.)  uzaklaştırılası

Temizleme çözeltileri (ing.Cleaning solutions)Çelik (veya diğer metallerin) boya ve kaplama uygulamaları öncesinde  istenmeyen artık veya kontaminantlarını yüzeylerden çıkarma gücü bulunan sıvılar ki bunlar alkali veya asidik solüsyonlar olabileceği gibi, su veya tiner gibi solventleri olabilir.

 

-Y-

Yağ absorpsiyonu (ing. Oil absorption): 100 gram pigmenti, üzerine azar azar keten yağı ekleyerek spatulayla ezip tek bir pigment topu haline getirmek için girilmesi gereken toplam yağ miktarı. Yağ absorpsiyon değeri, boya formülü çalışılırken, bir pigmentin bağlayıcı gereksinimini öngörmede yaygın olarak kullanılır.

Yağ itici (ing. Oleofobik): Yağı sevmeyen yüzeyler

Yapışma (ing. Adhesion): Bir boyanın veya kaplamanın bir başka kaplamaya veya zemine moleküler düzeyde bağlanması veya tutunması

Yaşlandırma (ing. Weathering): Yüzeylerin zaman içerisinde bozulması

Yumuşak demir (ing.Ductile iron) : eriyik demire magnezyum veya seryum uygulanarak metalin yumuşaklık derecesini ölçülebilir şekilde sağlamak, bu ek maddeler galvanizleme kabiliyetine etki etmez.

Yüzey Gerilimi (ing. Surface Tension): Sıvıların yüzeylerinde, moleküller arası çekim güçleri nedeniyle oluşan bir güç


error: Alert: Bu içerik kopyalamaya karşı korunmaktadır. Content is protected !!